Özgür hususi Adıyaman’da: “tüm Ölçümler CHP’li Üyelerin Yüzde 85 Oranında değişim Talep Ettiğini Söylüyor.


Kamera: DURSUN ALKAYA

CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan talibi Özgür hususi, CHP Adıyaman İl Başkanlığı’nda, “CHP’nin kendi değişimini kendi gençleşmesini kendi dönüşümünü bir an ilkin gerçekleştirmezse toplumda yaratılan umutsuzluğun, toplumdaki kırgınlığın bunun hem mahalli seçimlere hem de partinin tümüne zarar vereceğini görüyorum. Bu mevzuda meydana getirilen tüm ölçümler CHP’li üyelerin yüzde 85 oranında değişim talep ettiğini söylüyor. Bu resmi anket neticelerini çoğumuz görüyoruz. CHP’nin bu değişim talebine karşı durmaması gerekir. değişim sürecini vefalı götürmeliyiz. Sayın genel başkanımızı incitecek, onu üzecek, rencide edecek ifadelerden kaçındığımız; partimizi gelecekte zora sokacak ifadelerden kaçındığımız bir süreci yaşıyoruz” dedi.

CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan talibi Özgür hususi, bugün CHP Adıyaman İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada konuşan hususi, şunları söylemiş oldu:

“BU PARTİNİN BAŞINA GEÇMEK İÇİN AVRUPA’DA LOBİ YAPMANIZA, BİRTAKIM BARONLARLA PAZARLIK ETMENİZE GEREK YOK”

“CHP bir kurultay sürecinde ve bu süreci tüm Türkiye dikkatle takip ediyor. Bu CHP açısından övünülecek bir durum. bu sebeple bu partide genel başkana karşı rakip çıkılabiliyor. Bu partide ‘genel başkandan daha iyi yönetirim, ben daha iyisini yaparım’ denilebilmesi bir kabahat değil. Bu partide bu iddiayı ortaya koyabilenlerin gidip kendilerinin başvurdukları yer, birisinden icazet alma yeri değil. Bu partinin başına geçmek için ABD’ya koşturmuyorsunuz. Bu partinin başına geçmek için Avrupa’da lobi yapmanıza, çıkar çevreleriyle konuşmanıza ya da bazı baronlarla pazarlık etmenize gerek yok. Bu partide iddianızı koyacaksanız varacağız yer Adıyaman İl Başkanlığı, Adıyaman’ın delegesi.

Adıyaman’ın delegesi eğer ‘değişim olsun, Özgür hususi kardeşimiz geçmişte yapmış olduğu görevlerle bundan sonrasında iyi mi yapacağını belirttiği tutum belgesiyle benim kanaatime gore partimi iyi yönetir’ derse ben yönetirim. Yok, üyemiz, delegemiz başka bir karar verirse bu da başımızın üzerindedir. Cumhuriyet Halk Partisi, hakkaniyet ve Kalkınma Partisi şeklinde bir avukat bürosunda, bir rezidansın üst katlarında kurulmuş bir parti olmadığından, Cumhuriyet Halk Partisi cenk meydanlarında kurulmuş bir parti olduğundan, CHP asla kimseye değil, milletin kendisine borçludur. tüm süreçleri en doğru şekilde yürütmek durumundadır.

“SON 5 SEÇİMDİR YÜZDE 52’YE 48’LİK İKTİDAR-karşıcılık DENGESİNİ DEĞİŞTİREMEDİK”

Ben CHP’de 8 yıl süresince grup başkanvekilliği görevi yapmış, 11-12 yıl süresince milletvekilliği görevini yapmış bir kardeşiniz olarak 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde partinin başarısı için, ondan önceki 2019 seçimlerindeki Adıyaman’a da gelmiştik. Annemin ilk vazife yeri Besni’de de belediye başkan adayımız için çalışmıştık. Adıyaman merkezde, Gölbaşı’nda İskender başkan için Adıyaman merkezde adayımız için çalışmıştık. Hep birlikte çaba sarfetmiştik. Ben 41 ilde 247 aday tanıtmıştım. O günden sonrasında da 81 ilde 247 ilçemizden, beldelerimizden nereden çağırılsak koştuk gittik, çaba gösterdik. Bundan sonrasında da CHP’de hangi görevde olursak olalım partimizin ve adaylarımızın başarısı için çaba göstereceğiz.

Biz CHP’nin bu seçimde almış olduğu yüzde 52’ye 48’lik sonuçtan memnun değiliz. bu sebeple bu netice 2019 mahalli seçimlerindeki il genel meclisi sonucudur. bu sebeple bu netice 2018’de Muharrem İnce’yi aday gösterdiğimizde aldığımız 52’ye 48’lik iktidar-muhalafet sonucudur. Bu netice referandumun sonucudur, bu netice Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday olduğu seçimdeki iktidar, karşıcılık dengesidir. doğrusu son 5 seçimdir yüzde 52’ye 48’lik iktidar-karşıcılık dengesini değiştiremedik. gene bu seçimde yüzde 25’lik CHP oyunu yüzde 30 yapmayı üzerine taşımayı düşünüyorduk, kazandıracak bir ittifak oluşturmayı düşünüyorduk fakat ittifaka karşın yüzde 25’lik bir netice aldık. Aldığımız sonucu sahiplenen fazlaca. CHP’nin almış olduğu yüzde 25’lik sonucu ittifak ortaklarının kimisi ‘yüzde 7’si benim’ diyor, kimisi, ‘yüzde 5’i benim’ diyor.

“CHP’NİN SIRALARI İTTİFAK ORTAKLARIMIZ TARAFINDAN ALINMIŞ DURUMDA”

Karşı karşıya olduğumuz durum görkemli sıkıntılı bir durum. bu sebeple CHP kendisi yüzde 28-29-30 oy alacağı anketlerde görülüyorken; bu ittifakla bir yüzde 25 oy aldı sadece uzun süre itiraz ettiğimiz, benim onlarca kez söylediğim bir iç hukuk belgesi yazalım, paylaşımı yapacağımız anketin Türkiye’deki büyük anket firmalarının çıkaracağı sonuca gore yapalım, güreşçiler bile mücadeleden ilkin bir kantara çıkıyorlar. Kim kaç kiloysa kilosuna gore alsın, pazarlığa, müzakereye gore alınırsa bizlerden giderse biz bunu anlatamayız, onlarda giderse onlar anlatamazlar fakat en sonunda kavga ederiz dememize karşın işin o tarafı kolay anlayışıyla ilerlendi fakat bugün CHP sıralarından yüzde 30 oy alsaydık 65 milletvekili verilmişti. Bu aldığımız oyla 39 CHP’linin yeri bugün öteki ittifak partilerinde.

Kendi seçim bölgemde oy oranına gore CHP dört çıkarıyorken; ittifakın 5’te kurulması ve orada birleşip fazladan çıkaracağımızın verilmesi gerekirken; CHP’nin payına düşen dördüncünün verildiği örnek tam 39 kere tekrarlanmış durumda Türkiye’de. CHP’nin sıraları ittifak ortaklarımız tarafınca alınmış durumda. Bu da örgütümüzde ciddi bir hastalık ve travma yaratmış durumda. düzgüsel olarak seçim başarısızlıkları olur, daha ilkin de oldu. sadece bir başarısızlığı kabul etmek ve tekrar tekrarlanmaması için ders almak, doğruları tekrarlamak, yanlışları düzeltmek mecburiyetindeyiz. hiçbir şey olmamış şeklinde devam edilmesini korumak için çaba sarfeden arkadaşlarımız ve bu sürecin mahalli seçim sonrasında da devam edecek olmasına yönelik sorun toplumda ciddi tepki yaratıyor.

“YAPILAN tüm ÖLÇÜMLER CHP’Lİ ÜYELERİN YÜZDE 85 ORANINDA DEĞİŞİM TALEP ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR”

CHP’nin kendi değişimini kendi gençleşmesini kendi dönüşümünü bir an ilkin gerçekleştirmezse toplumda yaratılan umutsuzluğun, toplumdaki kırgınlığın bunun hem mahalli seçimlere hem de partinin tümüne zarar vereceğini görüyorum. Bu mevzuda meydana getirilen tüm ölçümler CHP’li üyelerin yüzde 85 oranında değişim talep ettiğini söylüyor. Bu resmi anket neticelerini çoğumuz görüyoruz. CHP’nin bu değişim talebine karşı durmaması gerekir. değişim sürecini vefalı götürmeliyiz. Sayın genel başkanımızı incitecek, onu üzecek, rencide edecek ifadelerden kaçındığımız; partimizi gelecekte zora sokacak ifadelerden kaçındığımız bir süreci yaşıyoruz.

CHP bazı kongrelerde söylenen sorumsuz laflardan fazlaca çekmiştir. Daha önceki parti içi yarışlardan söylenen bir cümle senelerce başımıza dert kalmıştır. Yarın 6 Kasım günü partinin sırtına yük olacak hiçbir tutum içinde olmam. bu sebeple ben partinin evladıyım. Bu partiyi biz gençleştirmek, birleştirmek ve iktidar yapmak için yola çıktık. 6 Kasım günü bu partideki hepimiz bizlere lazım. O yüzden muhalafet edeceğiz, eleştireceğiz fakat hiçbir şekilde partinin sırtına yük olacak ifadelere yer vermeyeceğiz. Tayyip Erdoğan’ın eleştirilecek bu kadar şeyi varken AKP’nin eleştirilecek bu kadar şeyi varken, muhalefete karşıcılık eden anlayışı da reddediyoruz. karşıcılık birbiriyle uğraşmamalıdır.

“MUHALEFETE karşıcılık EDEN ANLAYIŞI DA REDDEDİYORUZ”

karşıcılık kendi içindeki değişimini, dönüşümünü tamamlar, tartışmalarını bitirir kongreden sonrasında iktidara karşıcılık eder. Biz 4 Kasım günü yaşanacak büyük, coşkulu, heyecanlı, yapıcı ve güçlendirici kurultaydan birleşerek çıkacağız. Sayın genel başkanımız, önceki genel başkanımız sıfatıyla görmesi gereksinim duyulan saygıyı görecek. CHP bizim, ‘değişimin yüzyılı, yüzyılın değişimi’ diyerek iyi mi bir değişim öngördüğümüzü paylaştığımız 60 sayfalık tutum belgemizde yazdığı şeklinde partinin bugünkü sorunlarını iyi mi çözeceğimizi, iyi mi iktidar olacağımızı, önümüzdeki süreçte Türkiye’de temel meselelere iyi mi yaklaşacağımızı yazılı olarak ifade ettik.

O güne kadar ‘değişimden ne anlamalıyız, altını iyi mi dolduracaklar’ diyenlerin bu soruları bıraktığını görüyoruz. ‘CHP’de değişim hangi kadrolarla yapılacak, eskilerle mi değişecek’ sorusunun iki tane yanıtı var. CHP’de önceki dönemlerde vazife ve mesuliyet üstlenmiş arkadaşlarımızdan genel başkanımızın yanında olanlar var, bizim bu tarafta olanlar var. Arada bir fark var. Genel başkanın yanında olan büyüklerimiz ‘genel başkan devam biz devam’ diyorlar. Bizim bu tarafta ‘ben devam’ diyen kimse yok. ‘Gençlerle devam, yeni kadrolarla devam. Değişime, dönüşüme devam, partinin rotası iktidar olmalı, değişim bizlerden başlamalı’ diyorlar.

“ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE CHP’NİN DİNAMİK, GENÇ, ETKİN, YETKİN KADROLARINI GÖRECEKSİNİZ”

Önümüzdeki süreçte CHP’nin dinamik, genç, etkin, yetkin kadrolarını görmüş olacaksınız. sadece orada bir; yeni adlar görmüş olacaksınız, iki; örgütün ta kendisini görmüş olacaksınız. Adıyaman’dan parti meclisine bakılınca oradan sağdan, soldan koşup gelenler, numune olarak seçilenler değil, kendi evlatlarınızı görmüş olacaksınız. Biz örgütün odak olduğu, ilçe başkanının ilçesinde, il başkanının ilde ve parti meclisinin, MYK’nın tüm Türkiye’de bilinir, görünür, etkin ve yetkin olduğu bir süreci işletmek ve CHP’deki siyasal figür sayısını çoğaltmak durumundayız. Tutum belgemiz dünyadaki sol rüzgarları gören, sol iyi mi başarıyor ve ne zaman kaybediyoru gören, Türkiye’deki geçmiş süreçleri gören ve bundan sonrasında Türkiye’deki 1970’lerdeki CHP’nin yarattığı büyük değişim, gençleşme sürecinin bir benzerini 2023 senesinde cumhuriyetin yüzüncü senesinde gerçekleştirmeyi hedef almış bir kadro hareketidir.

1957 senesinde Ecevit, İsmet Paşa’nın milletvekilidir ve 15 yıl süresince İsmet İnönü’nün milletvekili, İsmet İnönü’nün bakanı, İsmet İnönü’nün genel sekreteridir, 1972 senesinde da Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkan adayıdır. İsmet paşayla yolları ayırdığı kurultaydan sonrasında CHP bir kadro hareketi olarak yeniliği ve yeni kadroların iktidar umudunu temsil etmiş, 1970’lerde yapılmış dört seçimin hepsinden birinci çıkmıştır. mühim olan dünyadaki rüzgarı ve Türkiye’ye bunun uyarlanmasını doğru yakalamaktır. Bugün ‘CHP’ye oy verdiğimde ne olur’ sorusunun cevabı ‘ittifak ortaklarıyla 50 artı 1 olur seçimi kazanır’ olsaydı esasen bunu başaracaktık. CHP kendi büyümelidir. 25’i 30-35 yaptığınızda artık seçim geçesi eliniz kalbinizde saat 9 olsun sonuçlar açıklansın diye beklemek değil; kazandığınız seçimin duyuru edilmesini beklemek durumundasınız.

“ALTI OKU TARİHSEL HAKLILIĞIYLA BENİMSİYORUZ. OLGUSAL TUTARLILIĞIYLA SAHİPLENİYORUZ”

AKP ve MHP haricinde tüm herkesi birleştirip 50 artı 1 olmaya uğraşmak yerine; güçlü bir toplumsal demokrat parti olarak bir kaç ittifak ortağıyla başarmak mümkünken bugün herkesi bir arada tutmak ve fazlaca güçlü, birbiriyle uyumsuz olabilecek tüm seçmen gruplarından tüm partileri bir araya getirerek yürümeye çalışmanın yükü CHP’nin kendini tekrardan tanımlamasıyla aşılabilecek bir durumdur. Tayyip Erdoğan aklına geldiği yerden bu ülkeyi bölüyor. Kendine büyük parçayı alıyor sizi kimlik siyasetinde mahkum etmiş olduğu yerde ittifaklar kurmaya zorluyor. Oysa sol, toplumsal demokrat partinin yapacağı iş dikine kesen bu siyaseti ve bu siyasetçiyi geride bırakmaktır. Tayyip Erdoğan ile onun tarif etmiş olduğu oyun kurallarıyla savaşım etmek yerine onun asla bilmediği bizim de dünyadaki siyasal akrabalarımızın en iyi bilmiş olduğu işi yapacağız. Bunu yaparken AKP’linin de, MHP’linin de HDP’linin de, İYİ Partilinin de dışarıda kalanın da oy kullanmayanın da; yoksuluna, emekçisine, güvencesizine birlikte dokunabilecek sol, toplumsal demokrat siyaseti, özgürlükçü siyaseti, özgüvenli siyaseti yapmak boynumuzun borcu.

“DÜNYADAKİ ‘SOL’ İLE ‘toplumsal DEMOKRASİ’ İLE CHP’NİN ALTI OKUNU ASLA VE ASLA BİRBİRİNE FEDA YA DA TERCİH ETMEK ZORUNDA DEĞİLİZ”

Dünyadaki ‘sol’ ile ‘toplumsal demokrasi’ ile CHP’nin altı okunu asla ve asla birbirine feda ya da tercih etmek zorunda değiliz. Altı oku tarihsel haklılığıyla benimsiyoruz. Olgusal tutarlılığıyla sahipleniyoruz. Bugünün problemlerine aşındırmadan geliştirecek şekilde altı okumuzu tekrardan siyasetin ana öznesi yapmak durumundayız. Laiklik kavramından utanmayan, çekinmeyen, geri durmayan, devletçiliği terk edilmesi değil; devletin günü vardığında günü geldiği yere destek vermesi noktasında bir yaklaşım olarak gören, halkçılığı ümmetten millete geçmiş olan cumhuriyetin esas gücü olarak gören ve tek adam rejimi yerine saltanat yerine getirilmiş cumhuriyetçiliğe sahiplenen, her gün değişmenin her an değişmenin gereğiyle devrimciliği benimseyen bir yaklaşım içinde olmanın; bugün CHP’nin en temel meselelerinden bir tanesi bulunduğunu görmek lazım.

“ENDÜSTRİ 4.0’A KARŞI EMEK 4.0’LA TALEP EDECEK PARTİNİN ADI CHP’DİR”

İnsanlar soruylar, ‘CHP öteki partilerden değişik olarak benim hayatımda neyi değiştirecek?’ mesela bugün tüm dünya gelişen teknolojiyi, sanayi 4.0’ı, elektriksiz, ışıksız fabrikaları tartışıp yapay zekanın iş enerjisini iyi mi düşüreceğini konuşuyor. Bu verimlilik artışından kar doğacak, bu kar patronların olacak garibanlar daha gariban, işsizler daha işi olmayan olacak. o şekilde yağma yok. Ortada sol parti yoksa bu şekilde olur. Eğer olsaydı 1970’lerde de işçi sınıfı ne sendikalaşabilirdi ne emeklilik hakkını alabilirdi ne kıdem tazminatını alabilirdi. Bugün artan verimlilikten ve kardan emeğin payını sanayi 4.0’a karşı emek 4.0’la talep edecek partinin adı CHP’dir. Dünyadaki tüm sol partiler şeklinde. Haftada 5 gün değil 4 gün çalışmanın, günde 8 saat değil, 5,5 saat çalışmanın, asgari ücretin artırılmasının ve emek harcama günleri daraltılarak başka insanlara iş gücü yaratılması mücadelesinin Türkiye’de temsilcisi olmak durumundayız.

80 öncesi 4 işçiden 3’ünün grevli, toplu sözleşmeli sendikal hakları varken; bugün yüzde 15’e düşmesinin bunun da yüzde 10’unun kamu işçileri, yüzde 4,5’inin emekte örgütlenmiş sendika bulunduğunu görmek durumundayız. Bugünkü baskıyı, bugünkü sömürüyü görmek, Türkiye’deki artı değerden emeğin hakkını ne olursa olsun talep etmek durumundayız. Beyaz yakalıları, gri yakalılar, mavi yakalıları; işçisini, ara elemanını ve mühendisin bugün emeğinin sömürüldüğünü görmeliyiz. Bugün avukatlar 12 bin liraya çalıştırılıyor. bu sebeple her yerde her mesleğin fazlası var. Bu mevzuda CHP’nin söyleyecek sözü, ortaya koyacağı projesi vardır. Bugün tarihin en büyük yaşam pahalılığı zamları yapılırken sokaklara milyonlar niye dökülmemektedir? Her akşam mazota 2 lira zam gelirken, çiftçileri sokağa dökmeyen bir toplumsal demokrat parti olmaz. Gübre bu fiyat olduğunda buna büyük ziraatçi eylemleri yapmayan bir toplumsal demokrat parti olmaz.

“SOKAKTAN ÇEKİNMEDEN, MEYDANDAN ÇEKİLMEDEN, EYLEMDEN ÇEKİNMEDEN HAREKET ETMEK LAZIMDIR”

Emekli maaşı ayın 15’inde bitiyorsa bu emeklileri örgütlemeyen bir toplumsal demokrat parti olmaz. Sokaktan çekinmeden, meydandan çekilmeden, eylemden çekinmeden hareket etmek lazımdır. Bir kanun çıkarıyorlar Adıyaman’daki tütün üreticisine hapishane yolu açıyorlar. Ne zaman tütün üreticisi sokağa çıkıyor, yolu kapatıyor, ne zaman fiil yapıyor o zaman netice alıyor, ertelenme alıyor. onlarca kez bu burada yaşandı. CHP sokağı örgütlemek durumundadır. CHP direnci çoğaltmak durumundadır. CHP yoksulla, işsizle, ciro yapamayan vergi yükü altında ezilen esnafla, çiftçiyle, hayvancıyla birlikte sokakta mücadelede olmak durumundadır. Bunu yaptığında CHP umut olmaktadır. CHP, ‘ayıp olmasın, yanlış anlaşılmasın, sağcıların gücüne gitmesin, bizi anarşik sanmasınlar’ deyip sokaktan geriye çekildiğinde, mahcubiyete düştüğünde, ‘sağın söylemiyle sağcılardan oy alırım’ söylediğinde yenik olmaktadır.

“BEN KENDİ KİMLİĞİMİZİ VADEDİYORUM”

Ben kendi kimliğimizi vadediyorum. Ben savaşım vadediyorum. Ben terleyen, koşturan bir genel başkan ve onunla birlikte koşacak yeni bir örgütlenme yapısı vadediyorum. Ben sokaklardaki mücadeleye güç veren bir genel başkanlık ve bir parti örgütlenmesi vadediyorum. Ben önceki genel başkanımızın fazlaca denemiş olduğu kanaat önderleri yaklaşımına saygı duyuyorum fakat solcularla görüşmeyelim, sağcılarla görüşelim. Beni solculara götürmeyin yaklaşımının kamuoyunda solculuğun terk edilmesi gereksinim duyulan, toplumsal demokrasinin utanılması gereksinim duyulan, toplumsal demokratların uzak durulması gereksinim duyulan kişiler ve bir anlayış şeklinde algılatılmasına da isyan ediyorum. toplumsal demokratları birleştiren harç vatan, millet, bayrak ve Mustafa Kemal Atatürk sevgisidir. Bu kadar iyi niyetli bu kadar kaybedeceğini bilerek CHP’li olmanın kazanamamak bulunduğunu seçimlerde değil, tayinde yitirmek, mülakatta yitirmek, iş hayatında yitirmek bulunduğunu bile bile bu partiye sahiplenen yüce gönüllü, partisini ve ülkesini seven insanlara sahiplenmek, onlardan çekinmemek, onlarla birlikte olmak, onları tüm Türkiye’ye övünerek ve kıvançla göstermek, onların sayılarını çoğaltmak suretiyle bir politika yapmak lazımdır.

“SOKAĞIN SESİ BİR DEĞİŞİM OLMALIDIR SESİDİR”

CHP’liler partilerinden çekinecek, utanacak kişiler değildir. Onlar güçlü, iradeli, yürekli kişilerdir. Önümüzdeki kurultayda da delegelerimizin sokaktaki sesi duyacaklarına inanıyorum. Sokağın sesi bir değişim olmalıdır sesidir. Sokağın sesi değişim eğer olmazsa millet sandığa gitmeyecek söylentilerinin CHP’lileri tedirgin etmiş olduğu bir sestir. Sokağın sesi, ‘bundan sonrasında ben oy kullanmam’ diyen 20 yaşındaki gençleri tekrardan sandığa getirmek için bir umut bulmamız gerektirme ettiğini tekrardan eden sestir. Biz bu umut olmak için yoldayız. Biz bunu başarmak için yoldayız. Biz asla kimseye haksızlık etmek için değil; hakkımız olanı artık almak için yoldayız. Bundan sonraki süreçte hep birlikte bunu başaracağımıza inancımız tamdır.”

Cumhuriyet Halk Partisi Özgür hususi Adıyaman Türkiye Güncel Haberler

Burak Erbay: “Elektrik Faturalarını Ödeyemeyen yurttaşlarımızın Sayısı Meskenlerde Yüzde 4 Bin Artmış”


CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, “Fakirleşen Muğlalı hemşerilerimizin, elektrik faturalarını ödeyemeyen yurttaşlarımızın sayısı meskenlerde yüzde 4 bin, tarımsal sulamalarda da yüzde 3 bin artış göstermiş, ticari işletmelerde de yüzde 680’e ulaşmış” dedi.

CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, Muğla’da elektrik faturasını ödeyemeyen konut abone sayısının yüzde 4 bin, tarımsal üretimde faturasını ödeyemeyen abone sayısının yüzde 3 bin 441, ticari işletmeler açısından bakıldığında ise yüzde 682 oranında arttığını deklare etti.

mevzu ile ilgili Enerji ve doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in yanıtlaması istemiyle verdiği sual önergesine gelen yanıtları değerlendiren Erbay, şunları söylemiş oldu:

“AKP’nin yanlış politikaları sonucu insanlarımız fakirleşmeye devam ediyor. Temel gereksinimlerini karşılayamadığı benzer halde elektrik faturalarını bile ödeyemez hale geldiler. Bunu Sayın Enerji Bakanı’na sorduk. Muğla’mızdaki elektrikleri kesilen yurttaşlarımızın sayısını sorduk.

Sayın Bakan, yanıt vermiş. 2019 senesinde Muğla’da elektriği kesilen konut abone sayısı 220 iken, bu 2020 senesinde 5 bin 159’a çıkmış. 2021 senesinde da 9 bin 356’ya çıkmış. doğrusu yüzde 4 bin artış olmuş.

gene aynı şekilde ticarethanelerde 2019 senesinde 428 tane ticarethanenin elektriği kesilmişken bu 2020 senesinde 4 bin 817’ye, 2021 senesinde da 3 bin 350’ye ulaşmış. İşte AKP’nin yanlış politikaları bu. Tarımsal sulamada da 2019 senesinde 24 tane elektrik kesintisi olurken 2020 senesinde tarımsal sulamada bu sayı 532’ye, 2021 senesinde da 852’ye ulaşmış. doğrusu AKP’nin yanlış politikaları sonucu fakirleşen Muğlalı hemşerilerimizin, elektrik faturalarını ödeyemeyen yurttaşlarımızın sayısı meskenlerde yüzde 4 bin, tarımsal sulamalarda da yüzde 3 bin artış göstermiş, ticari işletmelerde de yüzde 680’e ulaşmış. AKP’nin Muğlalı hemşerilerimize reva görmüş olduğu durum bu. Buradan söz veriyoruz. Millet İttifakı olarak iktidar olduğumuzda hiçbir vatandaşımızın, hiçbir Muğlalı hemşerimizin elektriği ödeyemediği için kesilmeyecek.”

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Burak Erbay Muğla Güncel Haberler

Abdurrahman Tutdere’den Bakan Karaismailoğlu’na: “Yüzde 97 AKP’ye Oy Veren Şampiyon İlçenize 20 senedir Bir Yolu Yapamadınız”


CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na, Adıyaman’ın Sincik ilçesinde senelerdir devam eden yol sorununu anımsattı ve “Yüzde 97 AKP’ye oy veren şampiyon ilçenize 20 senedir bir yolu yapamadınız, Sincik yolunu yapmadınız. Ben her Sincik’e gittiğimde hemşirelerimiz, ‘Üç kere, dört kere oy şampiyonu yaptık fakat bizlere bir yol yapmadılar, biz hakkımızı helal etmiyoruz’ diyorlar” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Komisyonda söz alan Abdurrahman Tutdere, Adıyaman’ın Sincik ilçesindeki yol sorununa ilişkin Bakan Adil Karaismailoğlu’na şunları söylemiş oldu:

“2018 senesinde milletvekili olarak seçildik. Geldiğimiz günden bu yana onlarca kere hem Plan Bütçe Komisyonu’nda hem Genel Kurul’da dile getirdiğimiz, takip ettiğimiz Gerger yolunun temelini cuma günü attınız. Teşekkür ediyoruz, tanrı hayırlı uğurlu etsin. çağrı etseydiniz de ne olursa olsun gelirdim. Adıyaman’ın ulusal bir meselesi var, Gerger yolu benzer halde bir de bizim Çelikhan yolumuz var. Çelikhan yolu, halk içinde ‘ölüm yolu’ olarak bilinir. Uzun süredir yapılması için hükümetiniz ve sizden önceki bakanlar yemin etti, onlarca kere yapacaklarını söylediler sadece bugüne dek Çelikhan yolu için adım atılmadı. Biz, bu mevzuyu onlarca kere Karayolları Genel Müdürü’müze ilettik, sual önergeleri verdik. ‘Haklısınız’ diyorlar sadece bir türlü Çelikhan yoluna başlamıyorsunuz.

YÜZDE 97 AKP’YE OY VEREN ŞAMPİYON İLÇENİZE 20 YILDIR BİR YOLU YAPAMADINIZ”

‘Viyadükler yaptık, tüneller yaptık’ dediniz. Burası Adıyaman Çelikhan-Malatya yolu, şehirlerarası bir yol. Uydu görüntülerinden bile virajları görüyorsunuz. ‘Yusufeli Barajı’nın etrafına 57 km uzunluğunda tünel yaptık’ dediniz, 57 km uzunluğundaki Adıyaman Çelikhan-Malatya yolunu bir türlü yapamadınız. 20 yıl geçti, bu yolu yapmadınız. Bu, sizin iktidarınızın ayıbıdır; 57 kilometrelik yolu yapamadınız Sayın Bakan. Çelikhan yolu yapılmayı bekliyor. Biz, sizlerden, bilhassa iktidar olarak Çelikhan yolunu yapmanızı bekliyoruz. Sincik ilçemiz, AK Parti’ye desteğiyle malum bir yer. Yüzde 97 AKP’ye oy veren şampiyon ilçenize 20 senedir bir yolu yapamadınız, Sincik yolunu yapmadınız. Ben her Sincik’e gittiğimde hemşirelerimiz, ‘Üç kere, dört kere oy şampiyonu yaptık fakat bizlere bir yol yapmadılar, biz hakkımızı helal etmiyoruz’ diyorlar.

Besni’de Üçgöz, Beşyol, Kızılin yolu var. Burada bir de Çanakçı Köprüsü var. Bu köprü, 70’lerde yapılmış tek yönlü bir köprü. Burası da yapılmayı bekliyor. Gölbaşı ilçemizin ortasından geçen, Doğu bölgesini Akdeniz’e bağlayan yolun kent içi inşaatına başlandı. Gölbaşı kent merkezindeki bu yolun ne olursa olsun yapılmasını, bu mevzuda bölge müdürlüğünün lüzumlu tedbirleri almasını bekliyoruz. Ulaştırma Bakanlığı olarak Adıyaman’a 19 yılda toplam 5 milyara yakın kaynak ayırırken bizim çevre illerimizden Malatya’ya bir tek bir yılda 3 milyar kaynak ayırmışsınız. Adıyaman’a ayrımcılık yapıyorsunuz. Çelikhan yolunda Malatya-Çelikhan kısmını 2015 senesinde yaptınız, Adıyaman sınırlarında kalan yolu ise derhal derhal yapmadınız. Adıyaman’a Şanlıurfa’dan gelen yolun Fırat Nehri üstündeki köprüsü yapılmadı, Gaziantep’ten gelen yolun Besni viyadüğü yapılmadı, Nissibi Köprüsü’nü Adıyaman’a bağlayan bağlantı yolunu yapamadınız. O yolun da 3-4 senedir emek harcanması devam ediyor, onu da bir an evvel yapmanız lazım. Köprü var sadece bağlantı yolu olmayınca insanoğlu bu yoldan istediği kadar istifade edemiyor.

POZİTİF AYRIMCILIK İSTEDİ

tüm Adıyaman halkı adına, 2023 bütçesinden Adıyaman-Şanlıurfa yolundaki Fırat Nehri üstündeki köprüye, Besni-Gölbaşı yola; Düzce, Kömür, Pınaryayla ve İnlice beldemizi birbirine bağlayan yola; Adıyaman, Yaylımlı, Tut ilçemizi birbirine bağlayan yola; Kahta- Sincik yoluna, Sincik-Çatbahçe-Dilektepe-Hasanlı-İnlice-Recep grup yoluna; Üçgöz-Beşyol-Kızılin yoluna ve bakanlığımızın sorumluluğunda bulunan ve Adıyaman’da yarım kalan tüm yollara 2023 bütçesinden kaynak aktarılmasını bekliyoruz. Adıyaman’ın hakkını teslim edin. biz de bir iliz, bizim insanlarımızın da güzel yollardan geçmesi temel hakkıdır. Artık Adıyaman’a pozitif bir ayrımcılık tanımanızı bekliyoruz. Adıyaman’daki yurttaşlarımız sizden hizmet bekliyorlar, destek bekliyorlar. Eğer siz yapmazsanız ilk sandıkta biz geleceğiz ve bu yolları biz yapacağız diyoruz.”

Abdurrahman Tutdere Adıyaman AK Parti Güncel Haberler

Abdurrahman Tutdere’den Bakan Karaismailoğlu’na: “Yüzde 97 AKP’ye Oy Veren Şampiyon İlçenize 20 senedir Bir Yolu Yapamadınız”


CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na, Adıyaman’ın Sincik ilçesinde senelerdir devam eden yol sorununu anımsattı ve “Yüzde 97 AKP’ye oy veren şampiyon ilçenize 20 senedir bir yolu yapamadınız, Sincik yolunu yapmadınız. Ben her Sincik’e gittiğimde hemşirelerimiz, ‘Üç kez, dört kez oy şampiyonu yaptık fakat bizlere bir yol yapmadılar, biz hakkımızı helal etmiyoruz’ diyorlar” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Komisyonda söz alan Abdurrahman Tutdere, Adıyaman’ın Sincik ilçesindeki yol sorununa ilişkin Bakan Adil Karaismailoğlu’na şunları söylemiş oldu:

“2018 senesinde milletvekili olarak seçildik. Geldiğimiz günden bu yana onlarca kere hem Plan Bütçe Komisyonu’nda hem Genel Kurul’da dile getirdiğimiz, takip ettiğimiz Gerger yolunun temelini cuma günü attınız. Teşekkür ediyoruz, tanrı hayırlı uğurlu etsin. çağrı etseydiniz de ne olursa olsun gelirdim. Adıyaman’ın ulusal bir meselesi var, Gerger yolu benzer şekilde bir de bizim Çelikhan yolumuz var. Çelikhan yolu, halk içinde ‘ölüm yolu’ olarak bilinir. Uzun süredir yapılması için hükümetiniz ve sizden önceki bakanlar yemin etti, onlarca kere yapacaklarını söylediler sadece bugüne dek Çelikhan yolu için adım atılmadı. Biz, bu mevzuyu onlarca kere Karayolları Genel Müdürü’müze ilettik, sual önergeleri verdik. ‘Haklısınız’ diyorlar sadece bir türlü Çelikhan yoluna başlamıyorsunuz.

YÜZDE 97 AKP’YE OY VEREN ŞAMPİYON İLÇENİZE 20 YILDIR BİR YOLU YAPAMADINIZ”

‘Viyadükler yaptık, tüneller yaptık’ dediniz. Burası Adıyaman Çelikhan-Malatya yolu, şehirlerarası bir yol. Uydu görüntülerinden bile virajları görüyorsunuz. ‘Yusufeli Barajı’nın etrafına 57 km uzunluğunda tünel yaptık’ dediniz, 57 km uzunluğundaki Adıyaman Çelikhan-Malatya yolunu bir türlü yapamadınız. 20 yıl geçti, bu yolu yapmadınız. Bu, sizin iktidarınızın ayıbıdır; 57 kilometrelik yolu yapamadınız Sayın Bakan. Çelikhan yolu yapılmayı bekliyor. Biz, sizlerden, bilhassa iktidar olarak Çelikhan yolunu yapmanızı bekliyoruz. Sincik ilçemiz, AK Parti’ye desteğiyle malum bir yer. Yüzde 97 AKP’ye oy veren şampiyon ilçenize 20 senedir bir yolu yapamadınız, Sincik yolunu yapmadınız. Ben her Sincik’e gittiğimde hemşirelerimiz, ‘Üç kez, dört kez oy şampiyonu yaptık fakat bizlere bir yol yapmadılar, biz hakkımızı helal etmiyoruz’ diyorlar.

Besni’de Üçgöz, Beşyol, Kızılin yolu var. Burada bir de Çanakçı Köprüsü var. Bu köprü, 70’lerde yapılmış tek yönlü bir köprü. Burası da yapılmayı bekliyor. Gölbaşı ilçemizin ortasından geçen, Doğu bölgesini Akdeniz’e bağlayan yolun kent içi inşaatına başlandı. Gölbaşı kent merkezindeki bu yolun ne olursa olsun yapılmasını, bu mevzuda bölge müdürlüğünün lüzumlu tedbirleri almasını bekliyoruz. Ulaştırma Bakanlığı olarak Adıyaman’a 19 yılda toplam 5 milyara yakın kaynak ayırırken bizim çevre illerimizden Malatya’ya yalnız bir yılda 3 milyar kaynak ayırmışsınız. Adıyaman’a ayrımcılık yapıyorsunuz. Çelikhan yolunda Malatya-Çelikhan kısmını 2015 senesinde yaptınız, Adıyaman sınırlarında kalan yolu ise derhal derhal yapmadınız. Adıyaman’a Şanlıurfa’dan gelen yolun Fırat Nehri üstündeki köprüsü yapılmadı, Gaziantep’ten gelen yolun Besni viyadüğü yapılmadı, Nissibi Köprüsü’nü Adıyaman’a bağlayan bağlantı yolunu yapamadınız. O yolun da 3-4 senedir emek harcanması devam ediyor, onu da bir an evvel yapmanız lazım. Köprü var sadece bağlantı yolu olmayınca insanoğlu bu yoldan istediği kadar istifade edemiyor.

POZİTİF AYRIMCILIK İSTEDİ

tüm Adıyaman halkı adına, 2023 bütçesinden Adıyaman-Şanlıurfa yolundaki Fırat Nehri üstündeki köprüye, Besni-Gölbaşı yola; Düzce, Kömür, Pınaryayla ve İnlice beldemizi birbirine bağlayan yola; Adıyaman, Yaylımlı, Tut ilçemizi birbirine bağlayan yola; Kahta- Sincik yoluna, Sincik-Çatbahçe-Dilektepe-Hasanlı-İnlice-Recep grup yoluna; Üçgöz-Beşyol-Kızılin yoluna ve bakanlığımızın sorumluluğunda bulunan ve Adıyaman’da yarım kalan tüm yollara 2023 bütçesinden kaynak aktarılmasını bekliyoruz. Adıyaman’ın hakkını teslim edin. biz de bir iliz, bizim insanlarımızın da güzel yollardan geçmesi temel hakkıdır. Artık Adıyaman’a pozitif bir ayrımcılık tanımanızı bekliyoruz. Adıyaman’daki yurttaşlarımız sizden hizmet bekliyorlar, destek bekliyorlar. Eğer siz yapmazsanız ilk sandıkta biz geleceğiz ve bu yolları biz yapacağız diyoruz.”

Abdurrahman Tutdere Adıyaman AK Parti Güncel Haberler