Hdp’nin “Cezaevlerinde yaşanmış olan Hak İhlallerinin Giderilmesi”Yle İlgili Araştırma Önergesi AKP ve MHP’li Milletvekillerinin Oylarıyla Reddedildi


HDP’nin “Cezaevlerinde yaşanmış olan hak ihlallerinin giderilmesi” amacıyla verdiği araştırma önergesinin gündemin önüne çekilerek TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, “Cezaevlerinde fazlaca ciddi hak ihlalleri yaşanıyor. bu biçim şeyleri çözmek için muhatap bulamıyoruz, çözüm bulamıyoruz. Tutuklular bir hak arama yöntemi olarak açlık grevine başvuruyorlar. Açlık grevini de yönetim bir hak arama yöntemi olarak değil, disiplin suçu olarak görüyor” dedi.

HDP’nin “Cezaevlerinde yaşanmış olan hak ihlallerinin giderilmesi” için verdiği araştırma önergesinin bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önergenin gerekçesini açıklayan HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan şunları söylemiş oldu:

“CEZAEVLERİNDE fazlaca CİDDİ HAK İHLALLERİ YAŞANIYOR. BUNLARI ÇÖZMEK İÇİN MUHATAP BULAMIYORUZ”

“Cezaevlerinde devam eden hak ihlallerinin dayandığı açlık grevleriyle ilgili bir çözüm bulmak istiyoruz. Cezaevlerinde fazlaca ciddi hak ihlalleri yaşanıyor. bu biçim şeyleri çözmek için muhatap bulamıyoruz, çözüm bulamıyoruz. Tutuklular bir hak arama yöntemi olarak açlık grevine başvuruyorlar. Açlık grevini de yönetim bir hak arama yöntemi olarak değil, disiplin suçu olarak görüyor. İtiraz ettiklerinde de darp ediliyorlar. Şu an 3-4 cezaevinde ve kısa sürede da biten cezaevlerinde de açlık grevleri devam ediyor.

İnsan hakları örgütleri cezaevlerindeki hak ihlallerini devamlı raporlaştırıyor. Komisyon olarak da gittiğimizde bunu raporlaştırıyoruz. Cezaevlerinde insanoğlu yerde yatıyor bu sebeple kapasite fazlası tutuklu var. Aylarca hücrelerde tutuluyorlar. Pandemi döneminde ertelenen kurslar, pandemi sonrasında da yaşam normale dönmesine karşın hak engellemeler hoşunuza giden bir yöntem olarak sarılmış durumdasınız. Buralarda gene kurslarla tutuklular bir araya gelmesin diye fazlaca talep olmasına karşın kursları getirmiyorsunuz.

“HASTA MAHPUSLAR TEDAVİYE ERİŞEMİYOR, CEZAEVLERİNDEN CENAZELER fazlaca ÇIKIYOR”

Hasta mahpuslar tedaviye erişemiyor, cezaevlerinden cenazeler fazlaca çıkıyor. Bu yüzden de başka bir cezaevinden açlık grevi başladı diye her gün haber alıyoruz. bu sebeple cezaevlerinde siyasal mahpuslar bilhassa ayrı hak ihlallerine uğruyorlar. Cezaevlerinde açlık grevine girme sebepleri nerede ise aynı, tekli hücrelerde aylarca tutuluyorlar, kitap sınırlandırılması var, Kürtçe kitapların verilmemesi, Halk TV, TRT 3 benzer halde kanallar verilmiyor. Yeni Yaşam, Evrensel gazeteleri verilmiyor. Ailelerinden fazlaca uzakta olmalı bir hak ihlalidir. Buna itiraz ediyorlar. Kantin fiyatlarının yüksek olmasına itiraz ediyorlar. Yemeklerin fazlaca fena olmasına itiraz ediyorlar. Elektrik faturalarının yüksek gelmesine itiraz ediyorlar. Deterjan benzer halde temizlik malzemelerinin yönetim tarafınca verilmemesini eleştiriyorlar. Cezaevleri arası mektuplaşmayı engellediklerini söylüyorlar buna itiraz ediyorlar. Pencerenin tamamen kapalı olması, tel örgülerin sıkı olması hava akımını engellediği hatta gök yüzünü bile görmelerini engellediği için buna itiraz ediyorlar.

Şu an Şakran hanım Cezaevi’nde tutuklular açlık grevinde. Afyon 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutukluklar 3 Ocak’tan beri açlık grevinde. Giresun Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklular açlık grevinde. Trabzon Beşikdüzü’nde tam altı aydır tutuklular açlık grevinde. Politik tutuklulara yaptığınız bu ayrımcı bilhassa diz çöktürme, boyun eğdirme yaklaşımlarından vazgeçin.”

“VATANDAŞLARIMIZI NASIL SUÇTAN UZAK TUTARIZ BUNU DÜŞÜNMELİYİZ”

HDP’nin önergesi üzerine söz alan İYİ Parti İstanbul Milletvekili umut Beyaz, şunları kaydetti:

“Yeni cezaevleri yapmakla övünmektense vatandaşlarımızı iyi mi suçtan uzak tutarız bunu düşünmeliyiz. problemler cezaevlerine nazaran değişmektedir. Mahkumlar Covid-19 pandemisinde sağlığa erişim mevzusunda fazlaca sorun yaşadıklarını dile getirmişlerdi. bilhassa gene Covid döneminde hastaneye sevk sonrasında 14 gün karantina da tutulmaları mahkumların tedavilerini aksatmıştır.

Mahkumların ailelerinden kilometrelerce uzağa sevk edilmesinin giderilmesi gerektirme ettiğini düşünüyorum. Ailesinden fazlaca uzağa sevki meydana getirilen mahkumlar etkilendiği benzer halde aileleri de bu durumdan etkilenmektedir. yurttaşlarımız bu mevzuda hem maddi hem de içsel olarak zarar görmektedir. Mahkumların ikamet ettikleri memleketlerine nazaran sevki yapılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim. Cezaevleri yalnız ceza çekme bölgeleri olmamalıdır. Suça yatkın insanların cezalarını çekerken topluma tekrardan kazandırılması için ruhsal ve toplumsal olarak bir nevi tedavi merkezi olması gerekmektedir.”

“HAK TEMELLİ BAKMAK ZORUNDA VE öyleki ÇALIŞMALAR YAPMAK ZORUNDAYIZ”

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ise şunları söylemiş oldu:

“mevzu cezaevindeki mahkumlarsa devlet kinle, düşmanlıkla bakmayacağı benzer halde hepimiz de kişiye, suça ve dosya kapsamına kör olup hak temelli bakmak zorunda ve öyleki emekler yapmak zorundayız. Mahkumların kitap hakları, tv seyretme, kanal seçme hakları, hastane sevkleri, havalandırmaya çıkma hakları, sıcak su erişimleri maalesef cezaevi yöneticilerinin insafına kalmış durumda. Her koğuşta değişik uygulamalarla mahkumların insanca yaşam hakları ihlal ediliyor. Dört duvar içinde sesleri kısılmış, dış dünyaya karşı kör edilmeye çalışılan umutsuzluğun hakim olduğu, zor şartlar altında hayatta kalmaya çalışanların kalmış olduğu, giderek mezarlığa dönen bölgeler artık Türkiye’de cezaevleri. Umutsuzluğa yer yok. Bir kısmı kapalı, bir kısmı açık cezaevi haline gelmiş bu ülkeye adaleti, özgürlüğü, demokrasiyi, hakkı, hukuku getireceğimiz günler fazlaca yakın.”

Halkların Demokratik Partisi Milletvekili AK Parti MHP Güncel Haberler

Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir: “bazı siyasal partiler ve HDP, vakası siyasallaştırıyor”


– Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir: “bazı siyasal partiler ve HDP, vakası siyasallaştırıyor”

ANKARA – Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir Özdemir, Ankara’da Alevi STK’ları ve cemevlerine yönelik saldırılar hakkında yapmış olduğu açıklamada, “bazı siyasal partiler ve bölücü parti HDP, dün bazı illerde açıklamalar yapmış oldu. O meydana getirilen açıklamalar vakfımıza ilişik değildir. Bizleri hiçbir şekilde bağlamıyor. vakası siyasallaştırıyorlar. Bu da bizi Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı olarak son aşama derinden üzmekte” dedi.

Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir Özdemir, geçtiğimiz gün Ankara’da gerçekleşen Alevi Sivil cemiyet Kuruluşları ve cemevlerine yönelik saldırılar hakkında vakfın genel merkezinde bir basın açıklaması düzenledi. Başkentin Mamak ve Çankaya ilçelerinde bulunan 3 ayrı cemevine meydana getirilen saldırıda vatandaşlara atak eden ve saldırıdan sonrasında Eskişehir’e kaçarken yakalanan A.O.K.’nin, o gün vakıfta bulunan Mutlu Aydın’ı kalbinin 3 parmak altından kesici aletle yaraladığını belirten Özdemir, “kişi geliyor, zile basıyor. Arkadaşımız Mutlu Aydın kapıyı açıyor ve ‘Buyurun’ diyor. Saldırgan ise ‘Burası Alevi cemevi mi’ diyor. Mutlu Aydın ise ‘Burası vakıf, cemevimiz üstte’ diyor. Saldırgan sonrasında burada ‘yakarma mi yapıyorsunuz siz’ diyor. Mutlu arkadaşımız, ‘ibadethanemiz yukarıda cemevimiz’ diyor. sonrasında saldırgan, ‘başka bu şekilde cemevleri nerede var’ diyor. Mutlu arkadaşımız da diyor ki, ‘pandemiden dolayı bazı cemevleri kapalıydı fakat biz de Muharrem ayı dolayısıyla açtık, bugün Muharrem’in ilk günü, yiyecek hazırlığı yapacağız ve Alevi canlara akşam iftarda ikram edeceğiz’ diyor. ayrıca tekrardan saldırgan, ‘Başkan burada mı’ diye soruyor. Tam giderken geri dönüyor tekrardan. Arkadaşımız kapıyı kapatmaya çalışırken arkadaşımıza yumruk vuruyor ve arkadaşımız dengesini kaybediyor, yere düşüyor. O arada tekmeliyor, arkadaşımız feryat atıyor. Kesici aletle kaburgasının alt tarafına özetlemek gerekirse kalbinin 3 parmak altına bıçak ya da kesici bir alet vuruyor. Arkadaşımız feryat attığında binadaki komşularımız geliyor. kişi buradan yukarı doğru kaçıyor. Bundan sonraki gittiğinde Tuzluçayır’daki öteki cemevlerine sandalyeyle saldırıyor. Biri kapalıymış, camlarını kırıyor. Kendi kullandığı araçla Eskişehir’e giderken kişi yakalanarak gözaltına alındı” ifadelerini kullandı.

“Ne bu oyuna geliriz ne de kardeşliğimize göz dikenlere fırsat veririz”

Özdemir, olayın gerçekleştiği andan itibaren bazı toplumsal medya ve gösterim organlarında meydana getirilen paylaşımlarda olayın yurt dışı bağlantılı bölücü ve terör hesapları tarafınca değişik bölgelere çekildiğini ifade ederek, “Bu vakalarla ilgili buradan Alevi canlara ve Alevi dedelerimize seslenmek isterim, bu tip provokatif vakaları dikkate almayalım. Bu saldırılar yalnız bizlere değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yapılmıştır. İstiyorlar ki bu topraklar Suriye olsun, Irak olsun, kardeş kardeşi öldürsün. Birbirine düşman olsun, kin gütsün ki karanlık güçler ve o kukla oynatıcıları, dün olduğu şeklinde bugün de yarın da milletimizin kanından beslenmeye devam edemeyecekler. Biz Aleviler olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin bizzat kendisiyiz. Ne bu oyuna geliriz ne de kardeşliğimize göz dikenlere fırsat veririz. Bu bu şekilde biline” diye konuştu.

“bazı siyasal partiler ve HDP vakası siyasallaştırıyorlar”

Halkların Demokratik Partisi Merkez Yönetme Kurulu’nun Alevi STK’larına ve cemevlerine yönelik meydana gelen saldırılarla ilgili yapmış olduğu açıklamalara da değinen Özdemir, “bazı siyasal partiler ve bölücü parti HDP, dün bazı illerde açıklamalar yapmış oldu. O meydana getirilen açıklamalar vakfımıza ilişik değildir. Bizleri hiçbir şekilde bağlamıyordu. vakası siyasallaştırıyorlar, bu da bizi Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı olarak son aşama derinden üzmektedir. Ortada yaşanmış bir vaka var. Menfur, alçakça, şerefsizce meydana getirilen ve Muharrem ayının ilk günü, yedi cihan serveri Muhammed’imizin torunu İmam Hüseyin efendimizin şehadete yürümüş olduğu ilk gün. Bir hanımefendi arkadaşımızın kesici aletle vakfımızın içinde, özetlemek gerekirse hanımefendi İslam aleminde anadır. Biz bu şekilde biliriz. Bir bayanı yumrukla darp edecek şekilde, kesici bir aletle yaralayacak şekilde bu alçak vakası gerçekleştiren şu anda devletimizin kolluk kuvvetleri elindedir” açıklamalarında bulunmuş oldu.

Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir Özdemir, saldırıyı gerçekleştiren A.O.K.’nin ailesi hakkında bazı provokatif paylaşımlar yapıldığını belirtti. Saldırganın ailesi hakkında, bir ailenin evladının işlediği suçtan dolayı suçlu olmadığını altını çizdi. Özdemir, saldırganın ailesiyle ilgili hiçbir sorunlarının olmadığını kaydetti.

(MMG-ŞG-SO-Y)

Halkların Demokratik Partisi Özdemir Özdemir politika Haberler