Kahramanmaraş‘ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden etkilenen Hatay, Gaziantep, Malatya, Adıyaman ve Adana’nın zelzele geçmişine ilişkin detaylar, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığındaki zamanı belgelerde içeriyor.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüklerindeki depremlerden etkilenen iller, tarih süresince birçok yıkıcı depreme sahne oldu.
Bu depremlere ilişkin detayların bulunmuş olduğu resmi yazışmalar, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığında muhafaza ediliyor.
AA muhabirinin, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığından almış olduğu bilgiye nazaran, arşiv kayıtlarında Ağustos 1822’de Suriye’nin kuzeyi ile Hatay’da büyük yıkıma sebep olan depreme ilişkin belgeler de içeriyor.
15 Ağustos 1822’de Halep Muhafazasına işgören Behram Paşa tarafınca gönderilen belgede, gece saat üç sıralarında zelzele meydana geldiği ve otuz dakika içinde Halep şeklinde büyük bir beldenin yerle bir olduğu ve 20 binden fazla can kaybı yaşandığı, 5 bin kişinin yaralandığı, insanların şehrin dışına çıktığına dair bilgiler bulunuyor.
Gaziantep Kalesi 1822 depreminde de hasar görmüş oldu
Arşivlerdeki bir öteki belgede ise aynı depremde, zamanı Gaziantep Kalesi’nin hasar görmüş olduğu belirtiliyor.
Antep Kalesi Dizdarı Mehmed güvenli ve bölgedeki zabitlerin arzının yer almış olduğu 15 Ağustos 1822 tarihindeki belgede, “27 Zilkade (15 Ağustos)” gecesi Gaziantep’te meydana gelen şiddetli depremde, Gaziantep Kalesi’nde de büyük hasar oluştuğu, içindeki evlerin tamamen yıkıldığı, birçok ölü ve yaralı olduğu, kale burçlarının yıkılıp harabe haline geldiğine dair bilgiler aktarılıyor.
zamanı Gaziantep Kalesi’nin Kahramanmaraş merkezli depremlerde de doğu, cenup ve güneydoğu kısımlarındaki bazı burçları yıkılarak hasar görmüştü.
Antakya 1872’de de sarsıldı
Depremden en oldukça etkilenen ilçelerin başlangıcında gelen Antakya da 3 Nisan 1872’de gene büyük bir depremle sarsıldı. Merkez üssü Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı Halep Vilayeti sınırları içindeki Amik Ovası olan depremin arkasından artçı depremler yaşandığına ilişkin bilgiler yazışmalarda yer aldı.
Buna nazaran, 7 Nisan 1872 tarihindeki Sadaret’e çekilen telgrafta, Antakya’da ara sıra hafifçe sarsıntıların olduğu ve hasarlı olan beş, on hanenin yıkıldığı ve başka zarar olmadığına dair bilgiler bulunuyor.
3 Haziran 1872’de Halep Valiliğine yazılan telgrafta ise zelzele sebebiyle harap olan Antakya’daki depremzedeler için meydana getirilen çalışmaların ne durumda olduğu aktarılıyor, ne şekilde ve ne miktar yardım yapılması gerektirme ettiğinin bildirilmesi isteniyor.
Malatya‘da 3 Mart 1893’de meydana gelen “Büyük Zelzele” diye de malum depreme ilişkin 4 Mart 1893’te Dahiliye Nezareti’nden Mabeyn-i Hümayun Başkitabeti’ne yazılan tezkire içeriyor.
Tezkirede, Mamuretülaziz vilayeti ve Malatya sancağı çevresinde meydana gelen zelzele dolayısıyla hasar ve bazı ölümlerin olduğu, depremzedelerin huzurlarını temin için tedbirler alındığı belirtilerek, Urfa, Maraş ve Halep’te de zelzele olmasına karşın yıkılan bazı harap duvarlar haricinde can kaybı olmadığı bildiriliyor.
Mamuretülaziz Valiliği’nden Dahiliye Nezareti’ne gelen 13 Mart 1893 tarihindeki telgrafta ise büyük zelzele sonrası yaşanmış olan artçı sarsıntılara ilişkin bilgiler veriliyor. Belgede, Malatya’da arka arkaya üç kez meydana gelen zelzele sonucunda evvel hasarlı olan binalardan birkaçının yıkıldığı belirtiliyor. bilhassa Hısn-ı Mansur (Adıyaman) kazasının köylerinde 200 hanenin yıkıldığı, 19 can kaybı ile 7 yaralı bulunmuş olduğu aktarılan belgede, kardan dolayı yolların kapalı olduğu ve sel sebebiyle köprülerin yıkıldığı, ulaşım sağlanamadığı için bazı köylere gönderilen tahkik memurlarının derhal derhal dönmediği bilgisi de veriliyor.
Adana’dan Telgraf Nezareti ve Rasadhane-i Amire Müdüriyeti’ne gönderilen 13 Mart 1898 tarihindeki telgrafta da 1 Mart’ta Adana’nın Yumurtalık ilçesinde art arda 3 zelzele yaşandığı, bunlardan ikisinin hafifçe, birinin şiddetli olduğu ve artçı sarsıntıların devam etmiş olduğu bilgisi iletiliyor.
Arşiv kayıtlarında Adıyaman Besni ve Malatya’da 4 kez şiddetli zelzele olduğu ve herhangi bir hasar olmadığı bilgisi de yazışmalarda anlatılıyor.